“Ödeme Hizmeti Sağlayıcılar”, servis modeli bankacılığı kapsamında “Arayüz Sağlayıcı” olabilir mi?
Kasım 9, 2022Dijital Banka Çağı
Eylül 8, 2023“Ödeme Hizmeti Sağlayıcılar”, servis modeli bankacılığı kapsamında “Arayüz Sağlayıcı” olabilir mi?
Kasım 9, 2022Dijital Banka Çağı
Eylül 8, 2023Türk Hukukuna Göre Buy Now Pay Later (BNPL)
“Dikkat Çeken Bir Finansman Yöntemi”
Pacta Hukuk
09.11.2022
5 dk okuma süresi
BNPL Sistemi Hakkında
Finansal teknoloji alanındaki hızlı gelişmeler «ödeme sistemleri ve ödeme yöntemleri» özelinde oldukça inovatif sonuçlar doğurmaktadır.
Bu sonuçlardan biri de «Buy Now Pay Later» Türkçe karşılığıyla «Şimdi Al Sonra Öde» iş modelidir.
Bu çalışmamızda öncelikle Buy Now Pay Later («BNPL» olarak anılacaktır.) tanımlanacak akabinde hukukumuzda BNPL sözleşmelerinin niteliği incelenecektir.
Buy Now Pay Later «BNPL» Nedir?
BNPL, özet olarak «satın alınan ürün ve/veya hizmete ilişkin ödemenin belirli sürelerle ertelenmesi ya da taksitlerle yapılmasını sağlayan bir finansman yöntemi» olarak tanımlanmaktadır.
BNPL kapsamında; taksit, ödeme erteleme, kapıda ödeme başta olmak üzere çeşitli ödeme seçenekleri sunulmaktadır. Bunlardan taksitli ödeme yönteminin en çok bilinen ve tercih edilen seçenek olduğunu söylemek mümkündür.
BNPL, uygulamada genellikle e-ticaret sitelerinde karşımıza çıkmaktadır. E- ticaret siteleri, tüketicilere bu imkânı kendi online pazar yerlerinde sunabilmekte ya da tedarikçiler ile anlaşma sağlayarak, ödeme esnasında ödeme yöntemleri arasında bu ödeme yöntemine yer vermektedir.
BNPL Uygulamalarının Hukuki Niteliği
BNPL uygulamasında, satın alan kişiye sağlanan bir kredilendirme imkanı söz konusudur. Bu bazen, taksitle ödeme bazen de ödeme erteleme şeklinde tezahür etmektedir. Bu nedenle de BNPL uygulaması bakımından akla ilk gelen sözleşme türleri;
- Finansman Sözleşmesi
- Taksitle Satış Sözleşmesi
- Tüketici Kredisi Sözleşmesi’dir.
Finansman Sözleşmesi
«Finansman Sözleşmesi» mal veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılmasını sağlayan bir kredi sözleşmesi türüdür. Finansman Sözleşmesi’nin akdinden önce, satıcı ile finansman şirketi arasında, genel bir çerçeve sözleşmenin akdedilmesi zorunludur.
Kredi talebinde bulunan kişi satıcı ile malın/hizmetin satışı konusunda anlaştıktan sonra, satıcının anlaşmalı olduğu finansman kuruluşuna kredi başvurusunda bulunur; kredi onaylandığında ise bu kişi ile finansman şirketi arasında bir «finansman sözleşmesi» kurulur.
Finansman sözleşmesinin özelliği, kredinin bir mal veya hizmetin alınmasının finanse edilmesi şartına bağlı olmasıdır. Bu özelliği ile ihtiyaç kredilerinden ayrılmaktadır. Yani, finansman sözleşmesi muhakkak kendisinden önce (satıcı ile kredi talebinde bulunan kişi arasında) akdedilen bir satış ya da hizmet sözleşmesine ihtiyaç duyar. Finansman sözleşmesi ile finansman kuruluşu kredi tutarını (aynı zamanda satış bedeli olarak) doğrudan satıcıya öderken, kredi ödemeleri ise kredilendirilen kişi tarafından, taraflarca belirlenen vadelerde finansman kuruluşuna yapılacaktır.
Son olarak, finansman sözleşmesinin kredi veren tarafını teşkil edebilmek için «Finansman Şirketi» lisansı şarttır.
Finansman Sözleşmeleri
6361 sayılı Kanun
Finansman sözleşmesi
MADDE 39
(1) Finansman sözleşmesi, her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapılır.
(2) Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak genel bir sözleşme yapmaları zorunludur.
(3) Finansman sözleşmesi, yazılı veya uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın Kurulun yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkân verecek yöntemler yoluyla kurulacak şekilde düzenlenir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.
Taksitli Satış Sözleşmeleri
«Taksitle satış sözleşmeleri» hem 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hem de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir.
Taksitli satış sözleşmesi TBK’nın 253. maddesinin 1. fıkrasında “Taksitle satış, satıcının, satılan taşınırı alıcıya satış bedelinin ödenmesinden önce teslim etmeyi, alıcının da satış bedelini kısım kısım ödemeyi üstlendikleri satıştır.” olarak tanımlanmıştır.
6502 sayılı Kanun
Taksitle satış sözleşmeleri
MADDE 17
(1) Taksitle satış sözleşmesi, satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği, tüketicinin de bedeli kısım kısım ödediği sözleşmelerdir.
(2) Tüketicinin, kira süresi sonunda bir malın mülkiyetini edinme zorunluluğunun bulunduğu finansal kiralama sözleşmeleri hakkında da bu Bölüm hükümleri uygulanır.
(3) Taksitle satış sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan satıcı veya sağlayıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.
Tüketici Kredisi Sözleşmeleri
Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder. Bu açıdan bakıldığında, BNPL uygulamasında, tüketici kredisi sözleşmesinin yaygın bir şekilde kullanılabileceği düşünülmektedir.
Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafı banka ve tüketicidir. Bu bakımdan, kredilendiren banka, kredilendirdiği işleme ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığı gibi satıcı/sağlayıcı da kredi sözleşmesinin tarafı değildir. Tarafları ve konuları birbirinden farklı iki sözleşme ilişkisi bulunmaktadır; satış ya da hizmet ile tüketici kredisi sözleşmesi.
6502 sayılı Kanun
Tüketici kredisi sözleşmeleri
MADDE 22
(1) Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi verenin tüketiciye faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında ödemenin ertelenmesi, ödünç veya benzeri finansman şekilleri aracılığıyla kredi verdiği veya kredi vermeyi taahhüt ettiği sözleşmeyi ifade eder.
(2) Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz.
(3) Tüketici kredisi sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan kredi veren, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez.
BNPL Sözleşmelerinin Türk Hukukuna Göre Değerlendirilmesi
Uygulamada BNPL sözleşmelerine baktığımızda, yeknesak bir tip bulunmadığını görmekteyiz. Bu çerçevede,
a) Müşteriye taksitle ödeme ya da ödeme erteleme hizmeti sunan tarafın bir Finansman Şirketi olması durumunda, BNPL sözleşmesinin bir «Finansman Sözleşmesi» niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Uygulamada, finansman sözleşmelerinin de BNPL olarak adlandırıldığı ve satılan alınan mal ya da hizmetin bu şekilde finanse edildiği görülmektedir. Bu durumda, BNPL sözleşmesi esasında bir «Finansman Sözleşmesi» olarak kabul edilecek ve buna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ancak, şu hususa dikkat edilmelidir; finansman şirketi dışında kanuni bir yetkisi olmaksızın (yukarıdaki şekilde) finansman kullandırmak yasaktır. Bu durumda «İzinsiz Faaliyette Bulunma Suçu» oluşabilir.
b) Müşteriye taksitle ödeme ya da ödeme erteleme hizmeti sunan tarafın bir banka olması ve işlemin de bir «tüketici işlemi» sayılması halinde BNPL sözleşmesinin bir «Tüketici Kredisi Sözleşmesi» niteliğinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda, BNPL işlemine Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır. Ancak, bu seçenek için kredi veren tarafın mutlaka bir banka olması gerekmektedir. Aksi durumda «İzinsiz Faaliyette Bulunma Suçu» oluşabilir. Müşteriye taksitle ödeme ya da ödeme erteleme hizmeti sunulan işlemin bir «tüketici işlemi» sayılmaması ya da «tüketiciye yönelik bir uygulama» niteliğinde olmaması halinde BNPL sözleşmesinin bir «Nakdi Kredi Sözleşmesi» olduğunu söyleyebiliriz.
c) Müşteriye taksitle ödeme ya da ödeme erteleme hizmeti sunan tarafın satıcı ya da sağlayıcı olması durumunda, BNPL sözleşmesinin bir «Taksitle Satış Sözleşmesi» niteliğinde olduğunu, bu sözleşmenin bir tüketici işlemi ya da tüketiciye yönelik bir uygulama niteliğinde olması durumunda bu ilişkiye TKHK’da yer alan hükümlerin; değilse TBK’da yer alan hükümlerin uygulanacağı söyleyebiliriz. Bu seçenekte kredilendiren taraf bir finans kuruluşu (banka ya da finansman şirketi) değildir. Bu durumda kredilendiren, işlemin satıcı ya da sağlayıcı tarafıdır. Satıcı ya da sağlayıcının, sattığı mal ve hizmetin bedelini taksitle satın almasında bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak, bu taksit işlemini –kredi kullandırma konusunda kanuni yetkisi olmayan- bir üçüncü kişinin yapması «İzinsiz Faaliyette Bulunma Suçu»nu oluşturabilir.
BNPL Sistemi Hakkında Son Cümleler
BNPL uygulaması, kullanıcının kredilendirilmesine dayanan bir ödeme yöntemidir.
Bu yöntemin özü ise bir satış işleminden doğan para borcunun «taksitlendirilmesi/ertelenmesi»dir.
Bu «taksitlendirme/erteleme»yi yapacak taraf ya işlemin tarafı olan satıcı/sağlayıcıdır ya da kredi vermeye yetkili bir finans kuruluşudur. Kredilendiren tarafa göre bu sözleşmeye uygulanacak hukuk kuralları değişecektir.
Son olarak, bu taraflar dışında kredilendirmeyi –kredi kullandırma konusunda kanuni yetkisi olmayan- bir üçüncü kişinin yapması durumunda «İzinsiz Faaliyette Bulunma Suçu» oluşabilecektir.
Saygılarımızla, Pacta Hukuk
#hukuk #ödeme #bnpl #bankacılık #finans #epara